Neden ben? Neden sadece benim başıma geldi? Herkesin rahatça yapabildiği şeyi ben neden yapamıyorum? Evlendiğimden beri beynim beni mahvediyor. İlk gecede ilk cinsel ilişki denememizde sanki orada bir duvar vardı.

İlk geceden itibaren, O bölgeme, vajinama dokunamıyorum, açık bir yara var gibi canım çok yanıyor. Vajinam kapalı ve penis vajinama giremez, girse de oraya sıkışır kalır, çıkamaz. Eşimin penisine de zarar veririm. Sanki kızlık zarım kalın vajinama girilemez gibi… Anlam veremediğim şey, insan düşünceleriyle hareket eder ve ben düşüncemde eşimle birlikteliği istiyorum peki neden beynim o kaslara hükmediyor, neden beynimden ayrı bir yermiş gibi davranıyor,anlamıyorum.

Desteğinizle başaracağıma ve vajinismus illetinden kurtulacağıma inanıyorum. Yapmalıyım çünkü eşimi seviyorum ve onu kaybetmek istemiyorum. Yapmalıyım çünkü hayattan zevk almak istiyorum ve işimde farklı düşüncelere dalıp gitmeyen biri olmak istiyorum. Eşimin gözlerinin içine bakınca buna hakkım yok diyorum. Yani vajinismusu yenince sabah kalkınca aynaya mutlu bakmak istiyorum. Buna gerçekten çok ihtiyacım var.

Size geldim çünkü bir çıkmazdayım. Vajinismus hastalığından dolayı eşim de artık benden bıktı. Onu devamlı reddetmemden dolayı kendini sevmediğimi düşünüyor ve tüm gün kafasında bu var, biliyorum. Ben mutlu göründüğümde bana sinir oluyor, çünkü birşey yok gibi davranıp çözüm aramadığımı düşünüyor. Aslında dışımdan mutluymuş gibi yapıp öyle görünebilirim, içimde ne yaşadıklarımı bir de bana sorun.

Size geldim çünkü artık çocuk düşünmüyor musunuz? denmesinden, herkes gülüp oynarken eşimin yüzüne bakıp içimde bir yangınla oturmaktan,rol yapmaktan bıktım.

Sonunda bir karar verdik.Vajinismus hastalığını yenecektik. O bakmaktan korktuğum internetin önüne eşimle bir akşam oturduk. Artık vajinismus son bulmalıydı. Araştırdık ve çözümü varmış,öğrendik. Vajinismusun kolayca olabilen tedavisi varmış.Sadece bizim başımızda olan bir sorun değilmiş bu vajinismus.Ve vajinismusu aştığımızı, kendimle gurur duyduğumu ve ilerde sevimli bir çocuğumuzun olacağını hayal ettik.Ve işte burdayız... ( Bir danışanımın kendi ağzından gerçek öyküsüdür)